5 Mart 2013 Salı

AĞZI OLAN KONUŞUYOR AMA...



İki hafta önce bu köşede yayınlanan  Ekip Kaynak Yönetimi (Crew Resource Management)-CRM konulu yazımda, havacılıkta CRM eğitimi konusunda kaynak doküman bulmakta önemli sıkıntıların olduğunu vurgulamıştım. Havacılıktaki yazılı kaynak, doküman sorununa ilişkin onlarca telefon ve e- mail aldım. Orta öğrenim ve üniversitede okuyan öğrenci arkadaşlar, master veya doktora öğrencileri havacılık konusunda yaptıkları araştırmalarda yazılı kaynak dokümana ulaşmakta sorun yaşadıklarını ve ilgili hiçbir kurum veya kuruluşta yazılı kaynak doküman bulabilecekleri kütüphane bulunmadığını söyleyerek benden bu konuyu gündeme getirmemi talep ettiler.
Son yıllarda hava taşımacılığında yaşanmakta olan serbestleşme konusunda araştırma yapan bir öğrenci aylardır çalmadığı kapı kalmadığını ancak buna rağmen bu konuda herhangi bir kaynak dokümana ulaşamadığını söyledi. Oysa ki şu anda havayolu işletmelerinde çalışanlarla konuşsanız yüzlerce personel size bu konularda ne harikalar yarattığını ballandıra ballandıra anlatır anlatmasına  ama yakınmalardan hiçbir havayolunda da herhangi bir kaynak dokümana ulaşmanın mümkün olamadığı  anlaşılmaktadır.
Bu konuda çok önemli bir boşluk olduğunu ben de biliyorum. Sivil havacılıkla ilgili gerek kamu kurum ve kuruluşlarının gerekse özel sektörün havacılık yayınları konusunda yeterli kütüphanesinin olmadığı gibi, boş zamanlarımızda ne yaptığımıza ilişkin  sorulan her soruya kitap okuduğumuzu söylememize rağmen, okuma ve yazmayı sevmeyen bir toplum olmamız münasebetiyle herhangi bir konuda kitap yazanların da sayısı yok denecek kadar azdır. SHGM, DHMİ ,THY ve özel havacılık işletmelerinde çalışıp emekli olduktan sonra en azından anısını bile yazan arkadaş yok gibi. Bu konudaki temel sorunlardan birisinin de  sponsorluk olduğunu biliyoruz.
Havacılık endüstrimizin dünya standartlarının da çok üzerinde büyüdüğünü hepimiz kabul ediyoruz. Hatta kalifiye personel ihtiyacından doğan arz talep dengesi de  dikkate alınarak geçen her gün havacılık eğitimi veren üniversite ve yüksek okulların sayısının artış ivmesi de süratle yükselmektedir.
Başta pilot, kabin memuru, havacılık güvenliği, dispeç ve tehlikeli maddeler- DGR- olmak üzere havacılıkla ilgili birçok konuda sertifikasyon eğitimi veren eğitim kurumlarımızın ve havacılık işletmelerindeki hizmet içi eğitimlerin  sayısının da hızla arttığı bilinmektedir.
Ancak bütün bu gelişmelere rağmen başta öğretmen pilot ve diğer eğitimlerle ilgili eğitmen sıkıntısı olmak üzere eğitim materyalleri ve başvurulacak kaynak  doküman sıkıntısının da had safhada olduğu hepimizin malumu olan bir konudur. Bunun da ülkemizdeki havacılık eğitimi kalitesini etkilediği ve eğitim kurumlarımızın sayısının artmasına rağmen geçen her gün eğitim kalitesinin de düştüğü gerçeğini kabul etmek zorundayız. Mevcut yapıda en iyi ihtimalle  güncel uluslararası veya benzeri kuruluşların dokümanları alınıp kopyalanarak logo ve isim  revizyonu yapılarak paylaşılmaktadır. Serbest piyasa ekonomisi kuralları içerisinde eğitim hizmetini alanların bu konudaki duyarsızlığı, yani eğitimin kalitesinden ve fiyatından daha çok SHGM tarafından istenen “eğitimi belgeleme düşüncesi” ön planda tutularak  seçici olunmaması, otokontrol yetersizliği ve SHGM’nin yoğun iş yükü nedeniyle her işe yetişebilme yeteneğinin kısıtlı olması kalitenin düşmesinin en önemli nedenlerindendir.
İtiraf etmek zorundayım ki başta ABD Sivil Havacılık İdaresi FAA ve Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü ICAO olmak üzere çeşitli havacılık kuruluşları tarafından SHGM’de yapılan incelemelerde SHGM’de bir kütüphanenin olmayışı da defalarca bulgu olarak tespit edilerek bildirilmiştir. Bu nedenledir ki bu kuruluşların her ziyareti öncesi tüm imkansızlıklara rağmen SHGM’de bir kütüphane oluşturulmaya çalışılmış ancak bu temel soruna geçici ve palyatif çözümler üretildiği için kalıcı bir yapıya kavuşturularak kurumsallaştırılamamıştır. Uluslararası  kuruluşlara her yıl binlerce dolar aidat ödenmesine rağmen gelen dokümanların sağlıklı bir şekilde tasnif edilerek bir kütüphane ortamında sürekli korunabilmesi fiziki şartların yetersizliği ve personel sıkıntısı nedeniyle pek de mümkün olamamıştır.
SHGM’de durum böyleyken havacılık eğitimi veren üniversitelerimizde, sertifikasyon eğitimi veren eğitim kurumlarımız ile hizmet içi eğitim veren havacılık işletmelerimizde de durumun farklı olmadığı anlaşılmaktadır. Esasında her kurumun kendi görev alanı ile ilgili olarak çalışanlarının başvurabileceği bir kütüphaneye sahip olması işin idealidir.Özellikle akademik eğitim veren kurumlarımızın kaynak doküman konusunda çok üretken olmadıkları da anlaşılmaktadır.
Havacılık tarihimize, havacılığımızın gelişmişlik düzeyine ve havacılık eğitimi konusundaki önemli atılımlara baktığımızda kaynak doküman konusunda yaşanmakta olan bu sorunla enteresan bir şekilde tezat teşkil ettiğini de kabul etmek zorundayız!
Burada havacılığımızın yetiştirdiği az sayıdaki uzman arkadaşlarımızın da sürekli itilip kakıldığını ve sektörde kendilerine yeterince yer bulamadıkları için de üretkenliklerini kaybettikleri gerçeğini de unutmamak lazım.
Kaynak doküman konusunda SHGM’de samimi olarak çaba gösterilmektedir. Bu vesile ile SHGM Hava Alanları Daire Başkanlığı’nın tüm kısıtlı imkanlarına rağmen son yıllarda 20'nin üzerinde kaynak dokümanı  havacılık sektörünün hizmetine sunmasının gerçekten  takdire şayan bir hareket olduğuna değinmeden geçemeyeceğim. Bu çalışmalara emeği geçen tüm personeli takdirle ve şükranla anmamak mümkün değil. Bu kadar iş yoğunluğu içerisinde bunu başarabilmek bana göre örnek bir davranıştır diye düşünüyorum.
Reklama milyonlarca dolar harcama yapan başta THY ve diğer hava yolu işletmelerimiz, terminal işletmelerimiz ve yer hizmetleri kuruluşlarımız olmak üzere endüstrinin tüm oyuncularının yazılı kaynak üretilmesi konusunda da gerekli duyarlılığı göstermeleri ve havacılık konusunda yılların tecrübesine sahip olan arkadaşlarımızın ve akademisyenlerin  yazılı kaynak doküman üretebilmeleri için en azından onlara sponsor olmaları diğer yandan  üniversitelerimizin, TÖSHİD, HAVAK ve TALPA gibi tüm sivil toplum kuruluşlarının da bu konuyu teşvik ederek gerekirse ödüllü yarışmalar düzenleyerek bu konularda öncülük etmeleri büyük önem taşımaktadır.

Kars yöresinden bir hikaye:
Aynı köyde yaşayan iki ağa komşu köyde yaşayan ağa dostlarını ziyaret etmek için atla yola çıkmışlar. Biraz gittikten sonra Kerim ağa İdris ağaya demiş ki:  ‘İdris ağa, Cabbar ağaya durmadan birbirimizi övelim tamam mı?’ ‘Tamam’ demiş Kerim ağa. Köye varır varmaz, Cabbar ağa büyük bir törenle ağa dostlarını karşılar, hemen bir kuzu kesip köyün ileri gelenlerini de davet ederek ağa dostlarını en iyi şekilde ağırlamaya çalışır. Akşam yemeğinden sonra çaylar içilirken İdris ağa başlar: “Cabbar ağa, ağalar...  Bizim bu Kerim ağa var ya muhteşem kahraman bir adamdır;  çok fakir babasıdır, hem kendisi hem gönlü çok zengin bir adamdır. Ağanın atları, itleri, malları, koyunları, otları, samanları...’ Kerim ağayla ilgili tüm övgü dolu sözlerini sıralarken zaman zaman da ara vererek Kerim ağayla göz göze gelmeye çalışır. Saatlerce övgüleri sıralamasına rağmen Kerim ağadan tek bir kelime  çıkmaz.  Sabah olur köylerine geri dönerken Kerim ağa İdris ağaya sorar: ‘ Ağam hani dün anlaşmıştık birbirimizi övecektik. Ben saatlerce seni övmeme rağmen sen benim için tek bir kelime bile söylemedin!’  İdris ağa cevap verir: ‘Kerim ağa, farkındaysan sen anlatırken ben sürekli düşünüyordum. Gerçekten de çok düşündüm sorun şudur ki seninle ilgili iyi olan hiç bir şey aklıma gelmedi’ der.
Gerçekten  ben de güzel ve pozitif şeyler yazmak istiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder