İki hafta
önce bu köşede yayınlanan Ekip Kaynak Yönetimi (Crew Resource
Management)-CRM konulu yazımda, havacılıkta CRM eğitimi konusunda kaynak
doküman bulmakta önemli sıkıntıların olduğunu vurgulamıştım. Havacılıktaki
yazılı kaynak, doküman sorununa ilişkin onlarca telefon ve e- mail aldım. Orta
öğrenim ve üniversitede okuyan öğrenci arkadaşlar, master veya doktora
öğrencileri havacılık konusunda yaptıkları araştırmalarda yazılı kaynak
dokümana ulaşmakta sorun yaşadıklarını ve ilgili hiçbir kurum veya kuruluşta
yazılı kaynak doküman bulabilecekleri kütüphane bulunmadığını söyleyerek benden
bu konuyu gündeme getirmemi talep ettiler.
Son yıllarda
hava taşımacılığında yaşanmakta olan serbestleşme konusunda araştırma yapan bir
öğrenci aylardır çalmadığı kapı kalmadığını ancak buna rağmen bu konuda
herhangi bir kaynak dokümana ulaşamadığını söyledi. Oysa ki şu anda havayolu
işletmelerinde çalışanlarla konuşsanız yüzlerce personel size bu konularda ne
harikalar yarattığını ballandıra ballandıra anlatır anlatmasına ama
yakınmalardan hiçbir havayolunda da herhangi bir kaynak dokümana ulaşmanın
mümkün olamadığı anlaşılmaktadır.
Bu konuda
çok önemli bir boşluk olduğunu ben de biliyorum. Sivil havacılıkla ilgili gerek
kamu kurum ve kuruluşlarının gerekse özel sektörün havacılık yayınları
konusunda yeterli kütüphanesinin olmadığı gibi, boş zamanlarımızda ne
yaptığımıza ilişkin sorulan her soruya kitap okuduğumuzu söylememize
rağmen, okuma ve yazmayı sevmeyen bir toplum olmamız münasebetiyle herhangi bir
konuda kitap yazanların da sayısı yok denecek kadar azdır. SHGM, DHMİ ,THY ve
özel havacılık işletmelerinde çalışıp emekli olduktan sonra en azından anısını
bile yazan arkadaş yok gibi. Bu konudaki temel sorunlardan birisinin de
sponsorluk olduğunu biliyoruz.
Havacılık
endüstrimizin dünya standartlarının da çok üzerinde büyüdüğünü hepimiz kabul
ediyoruz. Hatta kalifiye personel ihtiyacından doğan arz talep dengesi de
dikkate alınarak geçen her gün havacılık eğitimi veren üniversite ve yüksek
okulların sayısının artış ivmesi de süratle yükselmektedir.
Başta pilot,
kabin memuru, havacılık güvenliği, dispeç ve tehlikeli maddeler- DGR- olmak
üzere havacılıkla ilgili birçok konuda sertifikasyon eğitimi veren eğitim
kurumlarımızın ve havacılık işletmelerindeki hizmet içi eğitimlerin
sayısının da hızla arttığı bilinmektedir.
Ancak bütün
bu gelişmelere rağmen başta öğretmen pilot ve diğer eğitimlerle ilgili eğitmen
sıkıntısı olmak üzere eğitim materyalleri ve başvurulacak kaynak doküman
sıkıntısının da had safhada olduğu hepimizin malumu olan bir konudur. Bunun da
ülkemizdeki havacılık eğitimi kalitesini etkilediği ve eğitim kurumlarımızın
sayısının artmasına rağmen geçen her gün eğitim kalitesinin de düştüğü
gerçeğini kabul etmek zorundayız. Mevcut yapıda en iyi ihtimalle güncel
uluslararası veya benzeri kuruluşların dokümanları alınıp kopyalanarak logo ve
isim revizyonu yapılarak paylaşılmaktadır. Serbest piyasa ekonomisi
kuralları içerisinde eğitim hizmetini alanların bu konudaki duyarsızlığı, yani
eğitimin kalitesinden ve fiyatından daha çok SHGM tarafından istenen “eğitimi
belgeleme düşüncesi” ön planda tutularak seçici olunmaması, otokontrol
yetersizliği ve SHGM’nin yoğun iş yükü nedeniyle her işe yetişebilme
yeteneğinin kısıtlı olması kalitenin düşmesinin en önemli nedenlerindendir.
İtiraf etmek
zorundayım ki başta ABD Sivil Havacılık İdaresi FAA ve Uluslararası Sivil
Havacılık Örgütü ICAO olmak üzere çeşitli havacılık kuruluşları tarafından
SHGM’de yapılan incelemelerde SHGM’de bir kütüphanenin olmayışı da defalarca
bulgu olarak tespit edilerek bildirilmiştir. Bu nedenledir ki bu kuruluşların
her ziyareti öncesi tüm imkansızlıklara rağmen SHGM’de bir kütüphane
oluşturulmaya çalışılmış ancak bu temel soruna geçici ve palyatif çözümler
üretildiği için kalıcı bir yapıya kavuşturularak kurumsallaştırılamamıştır.
Uluslararası kuruluşlara her yıl binlerce dolar aidat ödenmesine rağmen
gelen dokümanların sağlıklı bir şekilde tasnif edilerek bir kütüphane ortamında
sürekli korunabilmesi fiziki şartların yetersizliği ve personel sıkıntısı
nedeniyle pek de mümkün olamamıştır.
SHGM’de
durum böyleyken havacılık eğitimi veren üniversitelerimizde, sertifikasyon
eğitimi veren eğitim kurumlarımız ile hizmet içi eğitim veren havacılık
işletmelerimizde de durumun farklı olmadığı anlaşılmaktadır. Esasında her
kurumun kendi görev alanı ile ilgili olarak çalışanlarının başvurabileceği bir
kütüphaneye sahip olması işin idealidir.Özellikle akademik eğitim veren
kurumlarımızın kaynak doküman konusunda çok üretken olmadıkları da
anlaşılmaktadır.
Havacılık
tarihimize, havacılığımızın gelişmişlik düzeyine ve havacılık eğitimi
konusundaki önemli atılımlara baktığımızda kaynak doküman konusunda yaşanmakta
olan bu sorunla enteresan bir şekilde tezat teşkil ettiğini de kabul etmek
zorundayız!
Burada
havacılığımızın yetiştirdiği az sayıdaki uzman arkadaşlarımızın da sürekli
itilip kakıldığını ve sektörde kendilerine yeterince yer bulamadıkları için de
üretkenliklerini kaybettikleri gerçeğini de unutmamak lazım.
Kaynak
doküman konusunda SHGM’de samimi olarak çaba gösterilmektedir. Bu vesile ile
SHGM Hava Alanları Daire Başkanlığı’nın tüm kısıtlı imkanlarına rağmen son
yıllarda 20'nin üzerinde kaynak dokümanı havacılık sektörünün hizmetine
sunmasının gerçekten takdire şayan bir hareket olduğuna değinmeden
geçemeyeceğim. Bu çalışmalara emeği geçen tüm personeli takdirle ve şükranla
anmamak mümkün değil. Bu kadar iş yoğunluğu içerisinde bunu başarabilmek bana
göre örnek bir davranıştır diye düşünüyorum.
Reklama
milyonlarca dolar harcama yapan başta THY ve diğer hava yolu işletmelerimiz,
terminal işletmelerimiz ve yer hizmetleri kuruluşlarımız olmak üzere
endüstrinin tüm oyuncularının yazılı kaynak üretilmesi konusunda da gerekli
duyarlılığı göstermeleri ve havacılık konusunda yılların tecrübesine sahip olan
arkadaşlarımızın ve akademisyenlerin yazılı kaynak doküman üretebilmeleri
için en azından onlara sponsor olmaları diğer yandan üniversitelerimizin,
TÖSHİD, HAVAK ve TALPA gibi tüm sivil toplum kuruluşlarının da bu konuyu teşvik
ederek gerekirse ödüllü yarışmalar düzenleyerek bu konularda öncülük etmeleri
büyük önem taşımaktadır.
Kars
yöresinden bir hikaye:
Aynı köyde
yaşayan iki ağa komşu köyde yaşayan ağa dostlarını ziyaret etmek için atla yola
çıkmışlar. Biraz gittikten sonra Kerim ağa İdris ağaya demiş ki: ‘İdris
ağa, Cabbar ağaya durmadan birbirimizi övelim tamam mı?’ ‘Tamam’ demiş Kerim
ağa. Köye varır varmaz, Cabbar ağa büyük bir törenle ağa dostlarını karşılar,
hemen bir kuzu kesip köyün ileri gelenlerini de davet ederek ağa dostlarını en
iyi şekilde ağırlamaya çalışır. Akşam yemeğinden sonra çaylar içilirken İdris
ağa başlar: “Cabbar ağa, ağalar... Bizim bu Kerim ağa var ya muhteşem
kahraman bir adamdır; çok fakir babasıdır, hem kendisi hem gönlü çok
zengin bir adamdır. Ağanın atları, itleri, malları, koyunları, otları,
samanları...’ Kerim ağayla ilgili tüm övgü dolu sözlerini sıralarken zaman
zaman da ara vererek Kerim ağayla göz göze gelmeye çalışır. Saatlerce övgüleri
sıralamasına rağmen Kerim ağadan tek bir kelime çıkmaz. Sabah olur
köylerine geri dönerken Kerim ağa İdris ağaya sorar: ‘ Ağam hani dün
anlaşmıştık birbirimizi övecektik. Ben saatlerce seni övmeme rağmen sen benim
için tek bir kelime bile söylemedin!’ İdris ağa cevap verir: ‘Kerim ağa,
farkındaysan sen anlatırken ben sürekli düşünüyordum. Gerçekten de çok düşündüm
sorun şudur ki seninle ilgili iyi olan hiç bir şey aklıma gelmedi’ der.
Gerçekten
ben de güzel ve pozitif şeyler yazmak istiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder